19 Nisan 2009

Kimdir ?
Müdavim, 45-50 yaşlarındadır. İstanbul'da yaşar. Emeklidir. Yapmaya başladığı ilk işten/girdiği ilk kurumdan emekli olmuştur. Orta okul mezunudur. Evli ve iki çocuk babasıdır. Bir kız bir oğlan. Kız, oğlandan büyük. Aşırılıkları, taşkınlıkları sevmez. Çok konuşmaz. Herkesle muhatap olmaz. Çok yakını, sırlarını paylaştığı kimsesi yoktur. Karısıyla, çocuklarıyla bile yakın değildir. Karısıyla yatakları çoktan ayırmışlardır. Oturduğu semtteki bir kahveye, lokale yada cemiyete sürekli olarak takılır. Müdavimdir. Mekanda - o mekanın müdavimi olmayan biri yerine oturmadıkça - hep aynı yere oturur. Yerinde oturan biri varsa, hiç bir şey söylemez, en ufak bir sitem yada kızgınlık ifadesi göstermez, sessizce başka yere oturur. Eğer mekanın diğer müdavimlerinden daha girişken, konuşkan, şakacı biri, onun yerine oturan kişiye kalkması konusunda bir şeyler söyler yada espri yaparsa çok rahatsız olur. Sivrilmeyi, topluluk önünde ön plana çıkmayı sevmez. Kimseyi rahatsız etmek, gereksiz mevzulara/diyaloglara girmek istemez. Diğer müdavimler arasındaki bu tarz girişken ve ön plana çıkmayı seven kişilerden hoşlanmaz. Fakat bu hoşnutsuzluğunu belli etmez. Başı ağrımasın, sorun çıkmasın diye selamını bu tarz kişilerden esirgemez. Ama çok da muhabbete girmez. Mesafeyi korur. Sevdiği - daha doğrusu saygıdeğer bulduğu - müdavimler; sessiz, ağırbaşlı, düzgün, herkes tarafından bilinen/ilginç olmayan işlerde çalışan yada emekli olmuş, görmüş geçirmiş müdavimlerdir. Çok konuşanları, "sulu insan"ları, şakacıları sevmez. Çay içer. Mekana girer girmez çayı gelir. İnce belli bardakla koyu çay içer. Yarım şeker atar. Hasta olduğu zamanlarda, nadiren de olsa ıhlamur içtiği görülmüştür. Onun dışında günd
üzleri çay içer, sadece çay içer. Sigara tiryakisidir. Günde bir paket sigara içer. Ramazan ayı hariç her akşam rakı içer. Sadece rakı içer. Sadece Yeni Rakı içer. İki kadeh içer. Coşup üç-dört kadeh içtiği, sarhoş olduğu yada iki kadehten daha az içtiği görülmemiştir. Düzen ve istikrar adamıdır. Yeni şeyleri, alışkanlıları dışına çıkmayı sevmez. Yeni Rakı'nın yeni şişesini sevmeyenlerdendir. Bazen evde tek başına televizyonun başında, bazen balıkçı arkadaşlarının kayıkhanesinde, nadiren de gitmek zorunda kaldığı düğünlerde içer. Akşam mekandan eve dokuz buçuk-on gibi gelir. Televizyonun karşısında tek başına rakısını içer, yemeğini yer. Ailenin diğer üyeleri çoktan akşam yemeğini yemiş oldukları için tek başına yer. Karısı - bazen kızı - yemeğini ve rakısını koyar. Yemek seçmez. Masada mutlaka yeşillik salatası yada söğüş domates-salatalık olur. Müdavim salonda televizyon izler, karısıyla kızı içeri odada. Oğlan ya odasındadır yada mahallenin serserileriyle dışarıda. On bir - on bir buçuk gibi sandalyede televizyonun karşısında uyuya kalır. On iki gibi karısı kaldırıp yerine yatmasını söyler.

Muhtemel İsimleri

  • Mesut
  • Şevket
  • Sabri
  • Tahir
  • Yaşar

Muhtemel Meslekleri

  • TCDD-kondüktör emeklisi
  • "Yük ve Eşya Taşınır" kamyonet şoförü - bağkur emeklisi
  • Düşük dereceli devlet memuru emeklisi
  • Dolmuş şoförü (Üsküdar-Kadıköy) - bağkur emeklisi
  • İETT otobüs şoförü emeklisi

Muhtemel Memleketi

  • Adapazarı
  • Yalova
  • Balıkesir
  • Zonguldak
  • Uşak
  • İzmit
  • Bursa
  • Sinop
  • Kırklareli
  • Bartın

Arkadaşlarının Muhtemel Meslekleri

  • Balıkçı
  • Şoför
  • Emekli memur
  • Amatör küme takımı teknik direktörü

İçtiği Muhtemel Sigaralar

  • Maltepe
  • Best
  • Samsun
  • Yeni Harman

Görünüşü

İnce telli, kır, seyrek saçlıdır. Bıyıklıdır. Bıyıklarının alt kısmı ve dişleri sigara içmekten sararmıştır. Orta boyludur. Zayıftır. Kesinlikle şişman değildir. Yaz kış gri kumaş pantolon giyer. Kışın kalın kumaştan, yazın ince kumaştan. Kısa kollu gömlek giyer, yada yakalı-cepli tişört. Gömlek cebi çok önemlidir. Sigarasını, gövdesi sarı arkası mavi tükenmez kalemini, ganyan kuponlarını, lig fikstürünü ve gözlüğünü bu cebinde taşır. Çoğu gömleğinin rengi soluk mavidir. Gömleğini yada tişörtünü pantolonunun içine sokar. Kemer takar. Gömleğinin üst iki düğmesi açıktır. Yazın bir tane daha açar. Göğüs kılları kırlaşmıştır. Çok sıcak günlerde ensesine kumaş mendil koyar. Siyah, eskimiş kösele ayakkabı giyer. Eski, genellikle topukları erimiş baba çorabı giyer. Çorapta tercih ettiği renkler gri, lacivert yada kahverengidir. Mutlaka atlet giyer. Atletler eskimiş, sarkmış, sararmıştır. Yazın gömleğinin üçüncü düğmesini açtığında atleti gözükür. Beyaz baba donu giyer (Slip olmayanlardan). Donlar sararmış, bollaşmıştır. Kışın çok soğuk havlarda, beyaz yünlü içlik giyer. Arka ceplerinden birinde eskimiş siyah deri cüzdanını taşır. Cüzdanda nüfus cüzdanı, ehliyet, biraz para, bir kaç eş dost kartı, önemli bir iki telefon numarası/adres, banka kartı (ziraat bankası yada vakıfbank) vardır. Kesinlikle kredi kartı kullanmaz. Diğer arka cebinde kahverengi ince telli tarakla küçük bir kerata vardır. Tespih taşımaz, müdavim için fazla iddialıdır.

Oturduğu Muhtemel Semtler

  • Üsküdar
  • İçerenköy
  • Maltepe
  • Cankurtaran
  • Beykoz
  • Vefa
  • Mustafakemalpaşa

Yaz Tatillerini Nasıl Geçirir ?
Müdavim her yaz ailesiyle bir hafta tatile gider. Hem ekonomik olması hem de iddiasız bir seçenek olması nedeniyle çadır tatilini tercih eder. Karısı ve çocuklar - hiç olmazsa - pansiyonda kalmayı isterler ama müdavim onlara kulak asmaz. Tatil yöresi olarak Marmara Denizi, Trakya sahilleri veya Batı Karadeniz kıyılarını tercih eder. Kumla, Erdek, Avşa Adası, Kefken, Şile, Ağva, Erikli, Akçakoca, Çınarcık, Marmara Adası, Mudanya gibi... Daha güneyler müdavim için fazla kalabalık ve gösterişlidir. Sabahları erken kalkar. Tek başına yürüyüşe çıkar. Bütün yıl boyunca yaptığı
yegâne spor budur. O beldenin balıkçılarıyla hemen muhabbet kurar. Müdavimin sabah yürüyüşleri balıkçıların denizden dönüş saatlerine denk gelir. Balıkçılarla muhabbet eder, bazı sabahlar akşam için balık alır, her sabah gazete alır, bazen kahvaltı için değişik bir şeyler alır; çatal, poğaça, açma gibi... Yürüyüşten çadır kampa döndüğünde karısı kahvaltıyı hazırlamaya başlamış olur. Kahvaltılarını yaparlar. Sonra deniz faslı başlar. Müdavim denize girmeyi sevmez. Bir haftalık tatil boyunca toplam iki yada üç kere denize girer. O da sadece akşam üstleri. Herkes denizden çekilmiş, çadırlara dönmeye başlamışken. Kalabalıktan hoşlanmaz. Yaz tatilinde az da olsa kıyafetinde değişiklikler gözlenir. Gri pantolonun yerini şort alır. Gömlek dışarı çıkar. Çoraplar ve ayakkabılar değişmez. Kafaya eski, rengi solmuş, ağzı burnu yamulmuş bir kep (beyzbol şapkası) takılır. Kep eşantiyondur. Üstünde genellikle Dyo, ÇBS yada NY yazar. Müdavim kumda oturmayı sevmez. Kumsalın kenarındaki gazinomsu yerde, gölgede oturur. Bir haftalığına da olsa müdavimi olabileceği bir yer bulur. Sadece bir haftalığına gündüzleri çay yerine iki tane bira içer. Gölgede gazete okur, ganyan oynar, eğer kendi gibi başka bir "müdavim"e denk gelirse tavla oynar, çok derin mevzulara girmemek koşuluyla sohbet eder. Öğleyin, karısının önceden hazırlayıp sahile getirdiği yumurtalı-yeşil soğanlı yada köfteli-domatesli sandviçini kalan son birasıyla yer, çadıra uyumaya gider. Bazen akşam yemeğine kadar uyanmaz, bazen de biraz erken uyanıp deniz kenarına geri döner. Ailesini alır, taşınacak bir şeyler varsa onları taşır, yada ailesi herkes gibi çadıra dönerken müdavim sahilde kalıp denize girer. İşte müdavimi, nadiren de olsa ancak bu zamanlarda denizde görebilirsiniz. Akşam ailesiyle birlikte yemek yer. Yine her zamanki gibi iki duble rakısını içer. Uyur.

HobileriTakip ettiği iki spordan biri futboldur. Bir büyük takım tutar, bir de oturduğu semtin takımını. Beykoz Spor Klübü, Feriköyspor, Üsküdar Anadolu, Tunusbağspor, Eyüpspor, Yeşil Esenyurtspor, Tepebağ Kültürspor, İdealtepespor, Vefaspor, Mustafakemalpaşaspor gibi.. Kendisi de gençliğinde bir amatör küme takımında top oynamıştır. Talihsiz bir sakatlığın ardından parlak (?) futbol kariyerini bitirmek zorunda kalmıştır. Bahsi açıldığında en heyecanlandığı, en çok konuştuğu konu budur. Tuttuğu amatör semt takımının oyuncularını bilir. Bazıları müdavimin müdavimi olduğu mekanın genç müdavimlerindendir. Takımın teknik direktörü eski arkadaşıdır. Birbirlerini severler, sayarlar. Fırsat buldukça iç saha maçlarını izlemeye gider. Cebinde sürekli birinci lig fikstürü taşır. Tuttuğu büyük takımın maçlarına gitmez. Hem pahalıdır, hem de kalabalık. Şifreli kanala geçtiğinden beri televizyonda da maç izlemez. Yine malum sebeplerden. Kanala abone olmak pahalıdır, bir kahvede yada meyhanede izlemek kalabalığın, üstelik de her türden adamın bulunma olasılığının oldukça yüksek olduğu bir kalabalığın içine girmek demektir, müdavimi olduğu mekan da maçları veren kanala üye değildir. Zaten bu yüzden o mekanın müdavimidir. Sessiz, sakin, geleni gideni belli... Fakat yine de maçları takip eder; gece geç saatte yayınlanan yorum programlarından ve gazeteden. Takip ettiği diğer spor at yarışıdır. Her gün çok küçük meblağ da olsa altılı oynar. Müdavimi olduğu mekanda, gündüzleri pek kimsenin olmadığı zamanlarda televizyonda yarışları açtırır. Maçlar ve yarışlar hakkında başkalarıyla tartışmalara girmeyi, iddialı yorumlar yapmayı sevmez. Fikrini kısa ve net söyler, fazla uzatmaz. Uzatanı da sevmez. En sevmediği şey beş tutmuş altılısını satmaya çalışan adamdır. Varyeteyi, şovu sevmez. Her gün mutlaka iki gazete alır. Biri bol bulmacalı ucuz haber gazetesi, diğeri ganyan ekli ucuz spor gazetesi. Her iki gazetenin de neredeyse her yerini okur. Başka da hiçbir şey okumaz. Elinde kitap gören olmamıştır. Bulmaca çözmeyi sever. Cumhuriyet Gazetesi'nin bulmacası hariç, her gazetenin bulmacasını gözü kapalı çözebilir. Sadece kare bulmaca çözer. Müdavim kuş sever. Kendisi beslemez ama bazen mahalledeki evcil hayvan satıcısına gidip kuşlara bakar. Nadiren de olsa Eminönü yada Üsküdar meydanı gibi bol kuşun bulunduğu yerlere gidip, kuşlara yem attığı görülmüştür.

KızıOrtaokuldan sonra okulu bırakmıştır. Ev kızıdır. Evde annesine yardım eder. Kapı önünde çekirdek çitler. Aynı mahalleden kendi gibi ev kızı arkadaşları vardır. En büyük derdi annesinden arkadaşlarının evine gitmek yada arkadaşlarıyla dışarı çıkmak için izin istemektir. Fantezi ve/veya pop müzik dinler. Aşık olduğu erkek şarkıcılar vardır; Gökhan Özen, Özcan Deniz, İsmail YK gibi. Arkadaşlarıyla tartıştığı yegane konu budur: Gökhan Özen mi, İsmail YK mı? Sevdiği, özendiği kadın şarkıcılar vardır; Ebru Gündeş, Yıldız Tilbe, Demet Akalın gibi.

Kızının Muhtemel İsimleri
  • Aysel
  • Necla
  • Gülcan

Dini GörüşüMüslümandır. Bayram ve Cenaze namazı dışında namaz kılmaz. Oruç tutar, bir gün bile kaçırmaz. Ramazan ayı boyunca ağzına içki sürmez. Her yıl mutlaka kurban keser. Koyun keser. Daha fazlasına bütçesi yetmez; üstelik çok gösterişlidir. Başkalarıyla ortak danaya da girmez. Böylece olası haksız bölüşmelerden çıkabilecek tartışmalardan, kırgınlıklardan, seviyesiz muhabbet ve şakalardan, yersiz laf sokmalardan, lüzumsuz insanlarla muhatap olmaktan kendini korumuş olur. Sadaka, zekat vermez. Hacca gitmeyi hayal dahi etmez. Sıcak, kargaşa, kaos, kalabalık, yeni bir ülke, yeni insanlar... Hiç sevmez. Dini konular hakkında konuşmaktan, ahkam kesmekten, başkalarını yargılamaktan ve yargılanmaktan hoşlanmaz. Yapanı da sevmez.

ArabasıEmeklilik ikramiyesiyle alınmıştır. İkinci eldir, dolayısıyla eskidir. Senenin çoğu günü sokakta, evin önünde üstü örtülü bir şekilde durur. Sadece acil durumlarda, memleketten gelen akrabaları karşılama/eve getirme/gezdirmede ve bayramlarda memlekete gitmede kullanılır. Arada bir de oğlan arabayı kaçırdığında...

Arabasının Muhtemel Markaları

  • Doğan
  • Şahin
  • Renault 9
  • Murat 124/131